Otomotiv üretiminde sürdürülebilirlik ve dijitalleşme
Fronius, “Joining Smart Technologies” başlığı altında düzenlenen Uluslararası Otomotiv Konferansı’na yedinci kez ev sahipliği yaptı. Etkinlikte hem otomotiv üretiminin uzmanları hem yapay zekanın duayenleri hem de ünlü şirketlerin sürdürülebilirlik alanındaki uzmanları yer aldı.
Fronius, 10-11 Mayıs tarihlerinde “Joining Smart Technologies” başlığı altında düzenlenen Uluslararası Otomotiv Konferansı’na yedinci kez ev sahipliği yaptı. Konferansta hem otomotiv üretiminin uzmanları hem yapay zekanın duayenleri hem de ünlü şirketlerin sürdürülebilirlik alanındaki uzmanları yer aldı. Uzmanların hepsi birleştirme teknolojileri bağlamında geniş içerikli bir bilgi aktarımı sunarken, güncel geliştirmeler ile yön belirleyici akımlar hakkında bilgi verdiler.
Uzmanların sunumlarında sürdürülebilirlik konusu hem ekolojik hem ekonomik hem de sosyal açıdan kilit bir konuma sahip oldu. Bu noktada birleştirme teknolojisinin dijitalleşme sürecinin, otomotiv sanayisinde daha verimli ve kaynak tasarruflu üretim yapabilmek için mükemmel bir gelişme olduğu gözler önüne serildi. 16 ülkeden yaklaşık 130 katılımcı, Avusturya-Sattledt’te düzenlenen konferansı bilgi ve deneyim alışverişinde bulunmak için bir fırsat olarak gördü.
Daub: “Üretimde kaynak tasarrufu elde etmek açısından kilit bir role sahip”
Münih Teknik Üniversitesi ve Fraunhofer IGCV adına etkinliğe katılan Rüdiger Daub, doğrudan hedefe yönelik kullanılan dijitalleşmenin, üretimde kaynak tasarrufu elde etmek açısından kilit bir role sahip olduğunun altını çizdi. Daub, “Süreç takibi, otomatik kalite kontrolü, önleyici bakım ve çalışanlar için asistan sistemleri, şirketlerin ekonomik olarak sürdürülebilir durumda olmasına ve aynı zamanda toplum olarak belirlediğimiz ekolojik hedeflere ulaşmamıza katkı sağlayacak dijital çözümlerden sadece birkaçıdır” dedi.
Riedel: “İnsan her durumda kilit bir konuma sahip olacak”
Stuttgart Üniversitesi, Institute for Control Engineering of Machine Tools & Manufacturing Units adına konferanssa katılan Oliver Riedel, “Otomotiv üretiminde yapay zeka kullanımı: nereye doğru gidiyoruz?!” başlıklı açılış konuşmasında, yapay zekanın karmaşık süreçlerde nasıl inanılmaz bir veri miktarı ve kolaylıklar sağlayabileceğini gözler önüne serdi. Hangi durumlarda klasik istatistiksel yöntemlerin fayda sağlayacağı yönündeki düşüncelerini de dile getiren Riedel, “İnsan her durumda, gelecekte de süreçleri açıklamak, model ve algoritma geliştirmek, sonuçları yorumlamak ve süreçleri uygun şekilde optimize etmek için kilit bir konuma sahip olacak” diye konuştu.
Pittner: “Endüstri açısından gittikçe artan bir öneme sahip”
Berlin’de Malzeme Araştırmaları ve Denetimi Federal Kurumu’nda ekip lideri olan Andreas Pittner ise, kaynak proseslerine yönelik bir ekolojik bilanço raporu sundu. Pittner, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu kapsamlı yaşam döngüsü değerlendirmesi (Life Cycle Assessment, LCA), CO2 tasarrufu hedefleri nedeniyle endüstri açısından gittikçe artan bir öneme sahip olmaktadır. Bu etken, kaynak teknolojisiyle çalışan üretim zincirlerinin karakterize edilmesi için önemli bir yardımcı araçtır ve kaynak prosesleri için çevre etkilerini tanımlamayı ve enerji, özlü tel ile koruyucu gaz kullanımında azaltma potansiyellerini belirlemeyi mümkün kılmaktadır. Bu bulgular, henüz bir üretimin planlama ve tasarım aşamasındayken bile ekolojik bilançosunu tahmin edebilmeye yaramaktadır.”
Heidrich: “Sürdürülebilirlik için tüm sistem göz önünde bulundurulmalı”
Sürdürülebilirlik için tüm sistemin göz önünde bulundurulması gerektiği gerçeğine dikkat çeken Kuka Deutschland GmbH’dan Poldi Heidrich, ileriye dönük robot entegrasyonunun üretim hatlarındaki enerji tüketimini ve CO2 ayak izini nasıl azaltabildiğine yönelik potansiyellere işaret etti.