Türkiye çip krizinde ne durumda, çıkış yolu var mı?
Pandemi sürecinde dünya geneline yayılan mobilite, uzaktan çalışma ve eğitim gibi konular, elektronik ürünlere olan talebi katlarken, çip krizini de beraberinde getirdi. Çip krizi dijitalleşmede artan yoğunluk nedeniyle zaten bekleniyordu; ancak Covid-19 pandemisi beklenen krizi erkene çekti.

Ali BARAN
Yongatek Genel Müdürü
Savunma sanayisinde çip tasarımı noktasında elde ettiğimiz özgüven ve teknolojik gelişmeleri gerçek manada endüstriye aktarabilmek için, ülkemizde mutlaka çip tasarım ve üretim yeteneğinin oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Burada öncelikle çip tasarım evlerini oluşturarak, ülkemizde bu konuda uzman insan sayısını artırmamız gerekiyor. Bu kapsamda üniversitelerimize de çok önemli görevler düşüyor. Özellikle çip yazılımlarının geliştirilmesi noktasında akademik çalışmalar, bu alanda uzun vadede ülke olarak önemli ilerlemeler kaydetmemizi sağlayacak. Sonrasında da yavaş yavaş yerli tasarlanan çiplerin kullanılması özendirilerek/desteklenerek, kısmi de olsa ithalatın önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Orta ve uzun vadede mutlaka ülkemizde çip üretim fabrikalarının kurulmasını hedeflemeliyiz.
Çip krizi, dijitalleşmede artan yoğunluk nedeniyle zaten bekleniyordu
Pandemi sürecinde dünya geneline yayılan mobilite, uzaktan çalışma ve eğitim gibi konular; tablet, bilgisayar, cep telefonu ve benzeri elektronik ürünlere olan talebi katlarken, çip krizini de beraberinde getirdi. Uzmanlara göre, aslında çip krizi dijitalleşmede artan yoğunluk nedeniyle zaten bekleniyordu. Ancak, pandemi krizi erkene çekti. Keza, çip sektörüne yönelik yapılan araştırmalarda 2023 yılına kadar üretilecek çip sayısının 2019’un iki katı olacağı öngörülüyordu. Dünyanın en büyük çip üretim şirketi olan TSMC’nin üretim sayıları da incelendiğinde, 2020’de ürettiği çip sayısının bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 21 artış gösterdiği görülüyor. Özellikle 5G, uydu haberleşmesi, otomotiv ve IoT sektöründe olan gelişmelerin çiplere olan talebi önümüzdeki yıllarda daha da artırırken, çip krizinin derinleşmesine neden olacağı düşünülüyor.
Alınacak kararların pek hızlı uygulanamayacağı aşikar
Birçok ülkenin ve sektörün etkileneceği bu krizi aşmak için pek çok ülkede farklı uygulamaların hayata geçirildiği görülüyor. ABD’nin TSMC’ye fabrikaları Amerika sınırları içinde kurma şartı getirmesi, Avrupa’nın alternatif çip fabrikaları kurmak için çalışmaları hızlandırması bu önlemlerden bazıları. Ancak, uzmanlara göre bu dönemde alınacak kararların pek hızlı uygulanamayacağı da aşikar. Zira çip üretim süreçleri incelendiğinde, bir çip üretiminin binlerce adımı ve tedarik zinciri noktasında geçmesi gereken onlarca sınır kapısı bulunuyor. Ülkelerin bundan sonrasına odaklanarak, çip sektörüne yönelik yatırımlarını yoğunlaştırması gerekiyor. Yongatek, Teknopark İstanbul’daki Ar-Ge ofisinde ciddi mesafeler kat etti ve çip tasarımının ilk aşaması olan kendi IP’lerini (Intellectual property) oluşturarak, ikinci aşama olan SoC (System on Chip) veya ASIC (Application Specific Integrated Circuit) oluşturma aşamasına geldi.
Çip fabrikası kurmak ciddi maliyetler gerektiriyor. Bir çip fabrikası ortalama 5-6 milyar dolarlık bir bütçe gerektiriyor. Dolayısıyla, bu tip yatırımların ancak devlet eli veya çok büyük yatırımcılarla mümkün olacağı düşünülüyor. Yongatek olarak tasarım evi kurmaya odaklandık. Türkiye’de çip fabrikası kurulması kararı alınırsa her türlü desteği vermeye hazırız.
Çip krizinden ülkemizdeki teknoloji üreticileri nasıl etkilenecek?
Her ülkenin olduğu gibi, Türkiye’nin de yakın zamanda çip krizinden olumsuz etkilenmesi bekleniyor. Çip tedarik süreçlerinin kısa ve uzun vadede uzaması bekleniyor. Bu durum uzun vadede bazı stratejik ürünlere ulaşılmasını engelleyebilir. Özellikle savunma sanayiinde FPGA çiplerinin ve kartlarının temini açısından sıkıntı yaşanabileceği düşünülüyor. Buradaki tedarik süreçlerinin daha da uzaması, yürüyen birçok projeyi doğrudan etkileyecek gibi duruyor. Bu da, kritik pek çok teknoloji projesinin takvimlerini aksatabilir.
Başta ulusal kimlik kartları, pasaportlar ve savunma alanında kullanılacak çiplerin yerli teknolojilerle üretilmesi, ulusal güvenlik açısından kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Yine aynı şekilde, yakın bir zamanda ciddi miktarda yaygınlaşacak olan uydu haberleşmesi ve 5G çiplerinin yerli teknolojiyle üretilmesi, stratejik olarak ülkemiz için önemli faydalar sağlayacak. Önümüzdeki süreçte bu çipleri kendi üretme ihtimali olmayan ülkelerin teknolojik bağımsızlık hedeflerine ulaşması oldukça zorlaşacak.
Ulusal güvenlik açısından bir ihtiyaç
Her şeyden önce bu yeteneğin ulusal güvenlik açısından bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de bu alt yapının olması uzun vadede ülkemize tedarik güvenliği sağlayacaktır. Gelişmiş ülkelere bakacak olursak, hepsinde bu alt yapının olduğunu görmekteyiz. Biz de, bu alt yapıları oluşturmadan sürdürülebilir bir kalkınma modeli oluşturamayacağımızın farkına varmalıyız.
Yongatek olarak, görüntü işleme ve haberleşme alanında kendi IP ve çiplerimizi tasarlıyoruz. Bu kapsamda yaptığımız çalışmaların neticesinde, önümüzdeki günlerde ilk görüntü işleme amaçlı SoC’mizi üretime gönderiyoruz. 2022 içerisinde de ilk 5G haberleşmesi çipini üretmeyi planlıyoruz. İlk üretilen çipler test çipleri olacak. 2023 sonrasında da, tam olarak ticari ürünlere ulaşmayı hedefliyoruz.