Tosyalı: “Demir-çelik sektörü hem üretimde hem ihracatta istikrarlı bir çizgi izliyor”
Demir-çelik sektörünün üçüncü çeyrekte üretim ve ihracatta istikrarlı bir çizgi izlediğini belirten ADMİB (Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği) Başkanı Fuat Tosyalı, çelik gibi stratejik bir sektörde atılacak her adımın çok önemli olacağını ve diğer tüm sektörleri ve ülke ekonomisini etkileyeceğini söyledi.
Demir ve çelik sektörü, Türkiye’nin ihracatındaki güçlü rolünü sürdürdü. 2025 yılı eylül ayında Türkiye geneli demir ve demir dışı metaller ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,6 artışla 1,1 milyar dolar, çelik sektörü ihracatı ise yüzde 2,1 artışla 1,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yılın ilk dokuz ayında demir ve demir dışı metaller ihracatı yüzde 6,3 artışla 9,9 milyar dolar, çelik sektörü ihracatı ise yüzde 2,1 artışla 12,5 milyar dolar seviyesine ulaştı. Söz konusu iki sektör birlikte değerlendirildiğinde, 21,4 milyar dolarlık ihracat hacmiyle Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 11’ini oluşturdu.
“Çelik gibi stratejik bir sektörde atılacak her adım çok önemli”
Eylül ayında sektörün küresel dalgalanmalara rağmen istikrarlı bir direnç sergilediğini belirten ADMİB (Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği) Başkanı Fuat Tosyalı, “2025 yılının üçüncü çeyreğini geride bırakırken, demir-çelik sektörümüzün hem üretimde hem ihracatta istikrarlı bir çizgi izlediğini görüyoruz. Avrupa’daki talep toparlanmasının ve bölge içi lojistik avantajlarımızın etkisiyle son çeyrekte ihracatta daha güçlü bir ivme bekliyoruz. Amacımız hem mevcut pazarlardaki konumumuzu korumak hem de yükselen bölgelerde kalıcı yer edinmek” ifadelerini kullandı.
Sektörün yeşil dönüşüm ve dijitalleşme sürecine hazırlıklı olduğunu vurgulayan Tosyalı, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Küresel rekabette önümüzdeki dönemin belirleyici faktörü çevreye duyarlı üretim olacak. Bu noktada, sürdürülebilirlik odaklı yatırımların ve verimlilik projelerinin artması gerekiyor. ADMİB olarak bu dönüşümü destekleyecek çalışmalara öncülük etmeye devam ediyoruz.”
“Haksız rekabetin etkilerini yakından takip ediyoruz”
Küresel pazarlardaki korumacılık eğilimleri ve özellikle Çin gibi üreticilerin neden olduğu haksız rekabetin sektörleri üzerindeki etkilerini de yakından takip ettiklerini aktaran Tosyalı, “Çin’in dünya pazarlarına yönlendirdiği dampingli ürünler hem iç pazarı zayıflatıyor hem de ihracatımıza dolaylı zarar veriyor. Bu noktada, hükümetimizin aldığı tedbirlerin kapsamının genişletilmesi ve stratejik bir yaklaşımla uygulanması elzem” diye konuştu.
Özellikle Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın mali yükümlülüklerinin 2026 yılı itibarıyla başlayacak olmasıyla ihracatlarına karbon maliyetlerinin de ekleneceğini hatırlatan Fuat Tosyalı, “Sektörel olarak Avrupa Birliği, birlik dışı çelik ithalatında ton başına 60 Euro civarı ek maliyet öngörüyor. İlaveten Avrupa Birliği kotaların düşürülüp vergilerin artırılması yoluyla pazara girişi zorlaştırma yönünde adımlar atmaya başladı. Bu konuyu ülke olarak, ilgili bakanlıkların ve sektör kuruluşlarının öncülüğünde AB ile müzakere etmemiz gerekiyor. Çelik gibi stratejik bir sektörde atılacak her adım çok önemli olacak ve tüm diğer sektörleri ve ülke ekonomimizi etkileyecek” diyerek sözlerini noktaladı.